- Kablo ve uydu ortamlarında 10 yıllık lisans bedelleri 210.000 TL iken karasal sayısalda (ulusal HD genel için) asgari 48.800.000 TL bedel oluşmuş olması karasal frekansların ne kadar kıymetli olduğunun kanıtıdır. Karasal analog kullanarak yayın alan hanelerin toplam içindeki oranının, en iyimser tahminle, %20 civarında olduğunu düşününce; ihalenin, karasalın payının %50'lerde olduğu tarihlerde yapılsaydı lisans bedeli nerelere gelirdi sorusu önemlidir.
- Kimse karasal izleyen mi kaldı, sayısalını hiç kurmasak diyemez artık. En azından lisans için bu paraları ödemeyi kabul eden, ülkemizin büyük yayıncı grupları (Samanyolu, Ciner, Doğan, Doğuş, Çalık, Çukurova ve İpek) sizin gibi düşünmüyor. 401 milyon TL hiç az para değil.
- Aslında bakarsanız, iş asıl bundan sonra başlayacak. 6112 sayılı kanuna göre ulusal karasal sayısal lisans sahipleri, en fazla %10 ortak olabilecekleri bir şirket kuracaklar, RTÜK, kurulacak bu şirketlerden (birden fazla kurulmuş olabilir elbette) bir tanesini seçip anten işlerini yürütecektir diye belirleyecek.
- Belirlenen şirket, adına anten a.ş. diyelim bundan sonra, ülke genelinde DVB-T2 kuleleri kuracak, vericiler tesis edecek, ciddi yatırımlar yapacak ve tüm sistemi 10 yıl boyunca, RTÜK'ün sıkı denetimi altında işletecek.
- Gene 6112'ye göre ülkedeki tüm özel yayıncılar hizmeti anten a.ş.'den alacaklar.
- Kurulacak ikinci bir şirket daha var. Onun adına da mültipleks a.ş. diyelim. Multipleks a.ş.'nin görevi ise karasal sayısal lisans sahibi yayıncılardan aldığı yayınları anten a.ş.'ye iletmek. Bu multipleks a.ş.'nin kurulmasına yönelik anten a.ş.'dekinde olduğu kadar sıkı kurallar tanımlanmamış.
- Karasal sayısal lisans sahipleri bundan sonra anten a.ş. ve mültipleks a.ş.'ye hizmet bedeli ve RTÜK'e frekans kullanım bedeli ödeyecek. Yani iş lisans almakla bitmiyor. Yeni başlıyor diyebiliriz.
- Ev elektroniği üreticileri DVB-T2 alıcı kutular üretecek. Ülkemizde 20 milyon hane olduğu varsayılıyor. Bunların kullanımı için, bana kalırsa en az 10 milyon, kutu üretilmesi gerekecek. Bu kutuların bir bölümünün IPTV/DVB-T2 hibrit kutular olacağını düşünüyorum. Aslında DVB-T2 alıcı özellikleri, tüm alıcı kutularının HBB'nin (Hybrid Broadband Broadcast) bir sürümüne (şu an hatırlamıyorum, ilgili belgeye bakınca buradaki bilgiyi güncelleyeceğim) uyumlu olması koşulunu getirmiş.
- Dün yapılan ihale sonrası gözler bugün ve yarın düzenlenecek ulusal düzeydeki HD tematik, SD genel ve SD tematik ihalelerine çevrildi. Yarışacak olanlar içerisinde El Cezire gibi yabancıların yanı sıra ülkemizde medya sektörünün devleri var. Doğuş grubu NTV, Doğan grubu ise CNN Türk için SD Genel türde başvuru yapmış mesela.
Bu satırları yazarken etkinliğin ikinci günkü programı devam ediyor. İki günlük, oldukça yoğun program tam zamanında başlaması, zaman çizelgesine uygun devam etmesi ile uluslararası bir organizasyon olduğunu belli etti. Katılım ücretinin yüksekliğinin getirdiği en önemli sonuç etkinlik izleyicilerinin gerçekten ilgili kişiler olmasıydı. Sadece ilk gününü takip edebildiğim etkinlikte TTNet ve AirTies CEO'ları gibi çok üst düzey konuşmacılar söz aldı. Oturumların araları, toplantı salonunun önündeki fuayede kurulan sergileri gezmek için yeterli uzunlukta tutulmuştu. İstanbul'un en kolay ulaşılabilen otellerinden birisi olduğunu düşündüğüm Mövenpick'in seçilmiş IPTV Forum için. Levent metrosunun çıkışında yer alan otel, aynı zamanda Fatih Sultan Mehmet köprüsünün dibinde. Levent metrosundaki otobüs duraklarında Sabiha Gökçen havaalanına direkt giden İETT otobüsü kalkıyor. Zaten Atatürk havaalanına raylı sistemle, aktarmalar yaparak ulaşılabiliyor. Sabah 6 uçağı Atatürk hav
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumlarınız denetimimden geçtikten sonra yayınlanacak. Beğenmediklerinizi hakaret içermeyen şekilde ifade edin lütfen.